bir borderline mağduru ''hatun'' olarak ilk öğrenilmesi gereken şeyin; borderline kişilikli hatunları idare etme yollarının bir boka yaramayacağını çünkü ''borderline kişilikli hatun'' nitelemesindeki kişiliğin parçalanmış olduğunu, idare edemeyeceğiniz gibi bir de bu sikimsonik yolları denerken düşeceğiniz yanılgılar sonucu bahsi geçen hatuna iyiden iyiye köstek olacağınızı anlamanız olduğunu söyleyebilirim.
varan 1: bizler hayal edemeyeceğiniz kadar hassasız.varan 2: duygu değişiminden özellikle zevk almıyoruz. bu sizden çok bizleri tahrip ediyor.
borderline kişilik bozukluğunun yalnızca 2 ilacı vardır;sevgi ve anlayış.
sevdiğin kadın bir borderline kişilik bozukluğu ''hastasıysa'' sen de fark etmişsindir ki çok fazla paranoyak, çok dengesiz, çok alıngan, çok özverili olmasına karşın bir o kadar bencil biri.kavga ederken ''bitsin, bir daha yüzünü görmek istemiyorum'' derken, birden bire sensiz yaşayamayacağına dair beyanlarda bulunuyor. her yaptığın hareket onu işkillendiriyor, söylediklerini çarpıtıyor falan falan.yalnızca güven vererek, oğlan çocuğu değil de olgun bir adam gibi davranarak, sinir krizlerinde suçlamak yerine yanında olduğunu anlatarak, severek, sabırla yanlış anladığı ne varsa açıklayarak onu tedavi edebilirsin. bir süre sonra göreceksin ki o da yaptığı saçmalıklara gülecek, sana minnetle sarılacak ve sonsuz bir sevgi ile gözlerine bakacak.
karşındaki kız 6 yaşında yalnızca bunu anımsa.ne yapıyor ve ne söylüyor olursa olsun unutma; o 6 yaşında.
bencil ve ilişkide yalnızca kendi keyfini düşünen bir adamsan zaten kızın hayatından bir an önce siktir git. bir faydan olmadığı gibi ilk fırsatta kaçtığında; sen onun ne kadar şımarık olduğunu düşünürken, o kendi kendinin hayatını belki de geri dönülmez bir şekilde mahvedecek.
---------------
her şey var ama bu yok. yani bi borderline hatuna nasıl davranmanız gerektiği konusunda bir baş ucu eseri eksik. özellikleri biliniyor da bu kadınlara nasıl davranılmalı? burası muamma. nasıl idare edilirlar? tabii önce ondan ne istediğiniz önemli. elinizde tutmak mı yoksa sizi rahat bırakması mı? ona sahip olmak mı? yalnız şunu aklınızdan çıkarmayın; bir borderline a asla sahip olamazsınız, olursanız da borderline olmaz zaten. başlıyoruz bebişlerim.
böyle bi kadın hayatınıza girerse bilmeniz gereken gerçekler;
-öncelikle, o istemediği sürece hayatınızdan çıkmaz. soğuk, sert, ters konuşmanızın hiç bi yararı olmadığı gibi, tam aksi bi sonuca hizmet edersiniz.
-o istemediği sürece hayatınızdan çıkmaz. sizin hayatınızdan nasıl çıkılmayacağını biliyordur çünkü. "siz" derken şahsi almayın, ne kadar erkek varsa hepsinin. biz basitiz çünkü, en karmaşık görüneni bile. bir örnek, kavga ettiğiniz, tartıştığınız, çok kızdığınız bir kadın var. ayrılacaksınız. ve uyandığınızda telefonunuzda "seni ne kadar da özledim. teninin kokusunu. bana bakışını. sarılışını. her şeyini. senden asla vazgeçmeyeceğim. bana ne kadar kızsan da". vs... şeklinde bi mesaj gördünüz. ne yaparsınız? döndünüz. dönmediniz mi? yarım saat sonra döneceksiniz başka bi hamlesiyle. aynı şeyi bir erkeğin kadına yaptığını düşünün, aynı mesajı attığını, tamamen biter. erkek, karşındaki kadın eğildikçe onu yükseltir, bunu eğilmek olarak görmez, kadın verdikçe alır, büyür. oysa kadın, erkeği düşmüş gördüğünde sadece acır. ve acıdığı birine de aşık olamaz. hayran olması gerek. kadın, erkeği hamle yaparak döndürürken, bi erkek bi kadını hamleyle hiç bir şekilde döndüremez. sonsuza dek kaybeder. sadece hiç bi şey yapmayarak döndürebilir. belki.
-borderline, histerionik, narsistik kişilik bozukluğu, v.s... bu tür rahatsızlıklar fenerbahçe, galatasaray, beşiktaş değil. birbirlerinden keskin farklarla ayrılmıyor. benzer belirtiler gösteriyor kişilikle ilgili rahatsızlıklar. yani birinde olan, diğerinde de olabiliyor. biraz ondan biraz öbüründen alıyorlar. kesiştikleri yerler fazla. eee... sağlıklı bir erkekseniz bu tür kadınlara bulaşmayın. net bir cümle. neden mi istiyorsunuz?
-borderline bi hatun size şunu söyleyebilir, söyler de, "hayatımın aşkısın. ben daha önce hiç böyle bi şey yaşamamıştım. ideal erkeksin." tabii ki böyle basit sözlerle değil, çok daha detaylı, güzel ve inandırıcı. 5-6 saat size öyle hayran hayran bakar ki, tüm dengenizi şaşırırsınız. narsist ya da benzer rahatsızlık yaşayan bi erkek ise olaya çok farklı bakar. bu söylenen sözleri tuhaf karşılamaz. aksine hak ettiğini düşünür. "bak işte ne kadar da zeki bi kadın. bendeki özelliği fark etti." diye düşünüp takdir eder hatta. kendisi de hastadır çünkü. normal erkeğe gelince. o da muhtemelen tepki göstermez. çünkü kadının dedikleri de yaptıkları da inandırıcıdır, doğrudur zaten, yalan söylemez, yalan davranmaz, o an hakikaten söylediğini hissediyordur. evet, normal bir erkek tıpkı rahatsız bir erkek gibi "aa bu kadar çabuk mu, nasıl böyle seversin beni, yaa cidden mi" şeklinde yaklaşmaz kadına. hem duygularına saygısızlık etme korkusundan hem de kadına gerçekten inandığından. hastalığın yayıldığını fark edemez. erimesinin, kafayı yemesinin o an başladığını çok sonra fark edecektir.
-çünkü bu kadın üç beş hafta sonra, ya da belli bir zaman sonra bu davranışı ya kesecektir ya da azaltacaktır. düşünün bi, borderline kişilikli insanların hayatındaki diğer insanların çok acı çekmesinin nedenini, ne sizce? borderline olanların kabahati mi? belki, ama aslında öyle değil. borderline birinin hayatına girdiğinde çok şey verir. her şeyini. bir anda. çok sevdiğini söyler, çok aşıktır, sürekli arar sorar, içinize düşer, v.s... ve böyle davranınca ister istemez karşı taraf buna alışır. dahası, bi taraf verince, diğeri alan taraf olur. roller paylaşılır. ve borderline hayatındaki insana zirveyi tattırdığı için, ondaki en ufak değişim karşısındakinde derin huzursuzluklara yol açar. şöyle düşünür normal bir erkek," yaa bu kız eskiden bana neler diyordu, neler yapıyordu, peşimden ayrılmazdı, soğudu benden evet, bu hali ne böyle? falan fıstık. ve bu kuşku içine bir kez düştü mü, biter, zirveden dibe iniş başlamıştır.
-"bu kız bana neler söylemişti, neler demişti, tabii o da haklı, biraz benim de bir şeyler yapmam lazım. onu sevdiğimi bilmeli" roller değişir. erkek, daha önce aldıklarını almak için verdikçe vermeye başlar. bu yaptığı sonunu hızlandırmaktan başka bir işe yaramaz elbette. o sizi sevmeyi sevmiştir, kısa süreliğine de olsa, siz onu sevmeye başladıkça özelliğiniz kaybolur. değersizleşirsiniz. heee aksini yaparsanız değer kazanırsınız demiyorum, borderline sizi değersizleştirmek isterse her şekilde bi bahane bulur, ama bu yaptığınızın garantisi var.
------------
verilen bir çok taktik, strateji vs.. hepsi işe yarayabilir. hiç biri gerçekten götümden uydurdum metotları değil. arkaplanda bi yaşanmışlık var doğru.. belli. ama bişey var. insanlar yazarken hep bunun farkındalarmış sanki ama unutmak istiyolarmış gibi. bpd hastası kişi, isterse elde eder. kaçamazsınız. hatta zaman zaman (örnekleri görülmüştür) kendisine rağmen kaçamazsınız. sizin kaçtım kurtuldum dediğiniz olaylarda ise ya sizle onun hiç işi olmamıştır ya da işi bitmiştir. bpd hastası dişi piç fırlama goygoycu tipleri direk eler ztn. arızalı beyninde istediği aşk hayatında bir dinginliktir. bu yüzden sıkıntı çıkaracak adamlar brad pitt de olsa çekilmez, uğraşılmaz. ama bu demek olmasın ki ciddi tasasız gururunu bırakıp onunla olacak bir erkekle mutlu olur. çünkü bu sefer o arızasız, özür dileyen, sevgi dolu kişiyle hiç inişleri çıkışları (kendince baharatları) olmadığı için arıza çıkarır.
en korktuğu şey, yalnız kalmaktır. sizi gerçekten sevdiğinden emin olamadığı anlarda hatta sevmediğinden emin olduğu anlarda bile bırakıp gidemez yalnız kalıcaksa. tek başına eksiktir, tamam olamaz. ama hiç kimse de onun diğer yarısı olamaz. tam oturmaz bi türlü. geçişlerim biraz saçma olabilir ama affınıza sığınarak geldiği gibi yazacağım.. seçtiği kişiyi (ki siz onu seçmişsiniz gibi hissettirse de bu asla böyle değildir) avucunun içine aldığı süreye kadar tam anlamıyla dengeli, sevgi dolu, şefkatli, son derece mantıklı davranır. hep aradığınız şey meğer oymuş zannedersiniz. o an geldiğinde siz kendinizi dünyanın tepesinde hissederken, o yavaş yavaş gizli hastalığını ortaya çıkarmaya başlar. ve söylemem gerekir, diğer ilişkilerde ne yaşadığınızı bırakın, her şeyin güzel olduğu müddetce gerçekten şimdiye kadar hiç aşk yaşamadığınıza emin olursunuz. öyle sever çünkü. ama işte o sıkıntılı anlar başlar. ve bu bi taktik değildir. bi çok kişinin inancının aksine kişi "hmm önce veriyim sonra çekiyim. şöyle olunca böyle olur sonra da hop kucağımda, nihaha" modunda değildir. özetle bu bir komplo değildir arkadaşlar. bir komplo olsa anca bu kadar planlanmış ve kusursuz olabilir evet. ama değil. hepsi sadece ve sadece bpd. sadece hastalık. kişi kötü niyetli nifaklar peşinde değildir. sadece hastadır.
peki gerçekten bu kadar mı kötü, hiç bi avantajı yok? dediğim gibi bu kişiyle, aşk hiç bu kadar yoğun, elle tutulur somutlukta olmaz. sevgisi de acısı da öyle somuttur ki dokunabilirsiniz neredeyse. canı yandığında etinden et koparıyolar gibidir. manyaklar gibi sever sevdiğinde. gözleri kör değildir sizin tavan ve tabanınızı bilir. sadece umurunda olmaz. tipiniz, paranız, mevkiiniz, başarı ve başarısızlıklarınız. hiç birisi umurunda olmaz. ayrıca her şey meydana çıkana kadar çok ideal kız olur. şunu giyme bu ortamda şöyle davranma vs demenize hiç gerek kalmaz. kendiliğinden yapar bunların hepsini. arkadaşlarınızla tanıştığında arkadaşlarınız en az sizin kadar sever onu. güzin ablası olur ortamın. tek sorun, siz tam bunlara alıştığınızda inceden inceye ellerini çeker üzerinizden, arkadaşlarınızdan.. ideal kız gidip ailenizle arkadaşlarınızla sıkıntı çıkarmanıza neden olur. çünkü sadece artık size güveniyordur. ve artık siz yalan söylenmeyi hak etmiyorsunuzdur ona göre. dolayısıyla gerçekten onu tanımanıza izin verir. sizi hep, daima yanında ister. sanırım burda hep yeterince iyi olmadı. daha anlaşılır olsun. 1 yıl boyunca hiç çıkmadan aynı evde sizin onun elini tutar halde gezmenizi ister. kastettiğim tam anlamıyla bir devamlılık.. ama sınırları vardır. eğer aranızda bir sorun çıkarsa, ki bu kaçınılmazdır. o an her şey biter. yanlış anlamayın, o anlığına. size olan sevgisi hiç olmamış gibi, tam anlamıyla nefret doludur. sizi görmek istemez, yalnız kalmak ister o zaman. elinde uygun aletler varken onun üzerine giderseniz gerçekten şiddete eğilimli olduğunu fark edersiniz maazallah. sonra işler düzelince herşey geride kalır, yeniden bir aşk böceği olursunuz. mu acaba? bpdli için bir şey onun için geride kalıncaya kadar, asla geride kalmaz. her kavganız her tartışmanız bir milyon yıl önceki konuları açar. sonra ilişki giderek bu yöne kayar. daha az sevgi ve sizin bütün sakinliğinize ve duyarlılığınıza rağmen daha çok kavga vardır. ayrılmak için uğraştığını zannedersiniz. doğru değildir. sizsiz yapamaz yaşayamazdır hala. sadece hastadır. bu böyle 2nize de her gün cehennem olarak devam eder. ta ki, bpd kendine yeni bir hedef buluncaya kadar. o zmn size yeniden iyi davranmaya ama yüzünüze daha mutsuz bakmaya başlar. siz durum daha mı iyi daha mı kötü anlamazsınız. kavgalar azalmıştır. ama artık alıştığınız o hastalıklı sevgi de yoktur. acıma görürsünüz gözlerinde belli belirsiz. ve bir süre içinde biter. bıçak gibi değil. size ne kadar değer verdiğiyle doğru orantılı olarak sizin ayrılamama sürecinizde istediğiniz zmn ona ulaşabilir, alıştıra alıştıra bitmesini sağlayabilirsiniz. daha sonra herkes kendi yoluna...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder